Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik

Marmara_pdr_2007 Girişliler Paylaşım Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

güzel hikayeler3

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
CEZMİİ
Süper Üye
Süper Üye
CEZMİİ

Erkek
Yaş : Kayıt tarihi : 11/03/08 Mesaj Sayısı : 133 Nerden : YÜKSEKOVA(Gewer) İş/Hobiler : Kaçıncı Sınıf :

güzel hikayeler3 Vide
MesajKonu: güzel hikayeler3   güzel hikayeler3 EmptyÇarş. Mart 26, 2008 9:05 pm

ve CESARET HER ZAMAN ONUN YANINDADIR.

Uzun zaman önce, dünya olusmamis, insanlar dünyaya ayak basmamisken, iyi ve kötü huyların canları sıkılmış.

SAFLIK ortaya bir fikir atmis;

- “Neden saklambaç oynamiyoruz?”hepsi bu fikri begenmis. Hemen CESARET bagirmis;

-“Ben ebe olmak ve saymak istiyorum.” Baska hiç kimse CESARET'i arayacak kadar cesur olmadığı için hemen kabul etmisler.

CESARET bir agaca yaslanmis ve saymaya baslamis; CESARET saydikça, iyi huylarla kötü huylar saklanacak yer aramislar. SEFKAT; Ay'in boynuzuna asilmis, IHANET; çöp yigininin içine girmis, SEVGI; bulutlarin arasina kivrilmis, YALAN; bir tasin altina saklanacagini söylemis ama yalan söylemis. Çünkü, gölün dibine saklanmis, TUTKU; dünyanin merkezine gitmis, PARA HIRSI; bir çuvalin içine girerken çuvali yirtmis. Ve CESARET saymaya devam etmis;

ASK‘in disinda bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana kadar zaten saklanmis.

ASK kararsiz oldugu gibi, nereye saklanacagini da bilmiyormus. Çünkü hepimiz ASK'i saklamanin ne kadar zor oldugunu biliriz. Ve CESARET; yüze geldiginde, ASK; siçrayip güllerin arasina saklanmis.

CESARET bagirmis;

“Önüm, arkam, sagim, solum sobe, geliyorum!!!”

Arkasini döndügünde, ilk önce TEMBELLIGI görmüs, o ayaktaymis. Çünkü saklanacak enerjisi yokmus.

Sonra SEFKAT'i ayin boynuzunda görmüs ve IHANET'i çöplerin arasinda, SEVGI'yi bulutlarin arasinda, YALAN‘i gölün dibinde ve TUTKU'yu dünyanin merkezinde. Hepsini birer birer bulmus, birisi hariç!

Ve CESARET umutsuzluga kapilmis, saklananlarin bir tanesini bulamamis.

Derken HASET, ASK bulunamadigi için haset duyarak, CESARET'in kulagina fisildamis;

-"ASK'i bulamiyorsun, çünkü o güllerin arasinda saklaniyor!"

Ve CESARET çatal seklinde tahta bir sopa almis ve güllerin arasina çilginca saplamis, ta ki; yürek burkan bir haykirma onu durdurana dek.

Ve haykiristan sonra, ASK elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çikmis, parmaklarinin arasindan sicim gibi kan akiyormus.

CESARET, ASK'i bulmak için heyecandan ASK'in gözlerini çatal sopa ile kör etmis.

-"Ne yaptim ben?"diye bagirmis.

"Seni kör ettim. Nasil onarabilirim?”

Ve ASK cevap vermis:

-"Gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir sey yapmak istersen,benim rehberim olabilirsin.

Ve o günden beri de;

ASK'IN GÖZÜ KÖRDÜR, CESARET İSE HER ZAMAN ONUN KLAVUZUDUR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://psikonat.logu2.com
CEZMİİ
Süper Üye
Süper Üye
CEZMİİ

Erkek
Yaş : Kayıt tarihi : 11/03/08 Mesaj Sayısı : 133 Nerden : YÜKSEKOVA(Gewer) İş/Hobiler : Kaçıncı Sınıf :

güzel hikayeler3 Vide
MesajKonu: Geri: güzel hikayeler3   güzel hikayeler3 EmptyÇarş. Mart 26, 2008 9:08 pm

BEYAZ AT VE HÜKÜMDAR
Hükümdarın birinin beyaz bir atı varmış. Hükümdar, bu atını çok severmiş. Bir gün bütün maiyetinin ("kendi adamlarının") hazır bulunduğu bir sırada:

- Bu beyaz atımın ölüm haberini getirenin kafasını uçurabilirim. Çok dikkatli olun. Çünkü bu beyaz atı canım kadar seviyorum. Onun ölüm haberi bende kriz geçirtebilir, demiş.

Günün birinde, her şeyin eceli gibi beyaz atın da eceli gelir. Ve beyaz at ölür. Hükümdarın adamlarında bir telaştır kopar. Kimse cesaret edemez ki, beyaz atın ölümünü hükümdara haber versinler. Seyis başı, düşünür taşınır, olacak gibi değil. Ben gidip hükümdara haber vereceğim. Öyle olsa da, böyle olsa da bizim kafa gidecek, der. Ve Seyis başı, hükümdarın huzuruna çıkar:
- Hükümdarım, der. Sizin beyaz at var ya!
- Evet der, Hükümdar. Seyis başı:
- O, yatmış, ayaklarını dikmiş, gözlerini yummuş, karnı şişmiş, hiç nefes almıyor, der. Hükümdar :
- Seyis başı, seyis başı! Desene, bizim beyaz at öldü!..
Seyis başı:
- Aman hükümdarım! Ben demedim, siz dediniz hükümdarım, siz dediniz der ve kafayı kurtarır.

Söyleme şeklimiz bir çok şeyi değiştirir.


SÖYLEME ŞEKLİMİZ BİR ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRİR..... LEDİ ARVEN...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://psikonat.logu2.com
CEZMİİ
Süper Üye
Süper Üye
CEZMİİ

Erkek
Yaş : Kayıt tarihi : 11/03/08 Mesaj Sayısı : 133 Nerden : YÜKSEKOVA(Gewer) İş/Hobiler : Kaçıncı Sınıf :

güzel hikayeler3 Vide
MesajKonu: Geri: güzel hikayeler3   güzel hikayeler3 EmptyC.tesi Mart 29, 2008 12:07 am

Hintli Usta ve Çırağı
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gonderdi. Hayatındaki herşeydenmutsuz olan çırak döndöğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak,yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye basladi. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.

Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarindan akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadı nasıl?"

"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam. " Hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:

"Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktari hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır.

Istirabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."


selam sana asil ruh.........
[/font][/size][/color]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://psikonat.logu2.com
CEZMİİ
Süper Üye
Süper Üye
CEZMİİ

Erkek
Yaş : Kayıt tarihi : 11/03/08 Mesaj Sayısı : 133 Nerden : YÜKSEKOVA(Gewer) İş/Hobiler : Kaçıncı Sınıf :

güzel hikayeler3 Vide
MesajKonu: Geri: güzel hikayeler3   güzel hikayeler3 EmptyC.tesi Nis. 19, 2008 10:36 pm

Beyninize bir kopekbaligi atin
Japonlar taze baligi hep cok sevmislerdir. Fakat japonya sahillerinde bol balik bulmak mumkun olmamaktadir. Balikcilar, Japon nufusu doyurabilmek icin daha buyuk tekneler yaptirip daha uzaklara acilabilmislerdir. Balik icin uzaklara gidildikce, geri donmesi de daha cok vakit alir olmustur. Donus bir - iki gunden daha uzarsa, tutulan baliklarin da tazeligi kaybolmaktadir.
Japonlar tazeligi kaybolmus baligin lezzetini sevmemislerdir. Bu problemi cozebilmek icin balikcilar teknelerine soguk hava depolari kurdurmuslardir. Boylece istedikleri kadar uzaga gidip, tuttuklarini da soguk hava deposunda dondurulmus olarak saklayabileceklerdi.
Ancak Japon halki taze ile donmus balik lezzet farkini hissedebiliyor ve donmus olanlara fazla para odemek istemiyorlardi.
Balikcilar bu defa teknelerine balik akvaryumlari yaptirdilar. Baliklar iceride biraz fazla sikisacaklardi, hatta, birbirlerine carpa carpa birazda aptallasacaklardi,ama yine de canli
kalabileceklerdi.Japon halki canli olmasina ragmen bu baliklarin da lezzet farkini anlayabiliyorlardi.
Hareketsiz, uyusmus vaziyette gunlerce yol gelen baligin, canli, diri hareketli taze baliga gore lezzeti yine de etkilenmisti.
Balikcilar nasil olacakta Japonya´ya taze lezzetli baligi getirebileceklerdi?
......
Siz olsaydiniz ne yapardiniz ?
Hedeflerinize ulasir ulasmaz, mesela mukemmel bir es buldunuz veya cok basarili bir firmaya girdiniz, borclari odediniz v.s. Heyecaniniz kaybolmaya baslamaz mi?
Asiri calismaniz gerekmiyorsa rahatlamaz misiniz?
Lotoda buyuk ikramiyeyi kazananlar parayi savurmaya baslamaz mi ?
Japonlarin Taze balik probleminde oldugu gibi cozum aslinda basittir.
1950´lerde L.Ron Hubbart´in gozlemledigi uzere "Insanoglu ancak hirs iddiasi icinde bulunursa anormal cabalar sarfeder."
Ne kadar akilli, uzman, inatci iseniz iyi bir problemle ugrasmaktan o kadar zevk alirsiniz.
Problem sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adim adim cozebiliyorsaniz bundan da o derece mutluluk duyarsiniz, heyecan duyarsiniz ve enerji dolu, canli,ayakta kalirsiniz.
Japonlarda baliklari yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak icine kucuk bir de kopekbaligi attilar. Bir miktar balik kopekbaligi tarafindan yutulmustu, ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze kalabilmislerdi.
Buradan da gorulecegi uzer problemlerden,uzaklasmaktansa icine atlamak,bogusmak ve onlari yenmek gerekir.
Problemimiz cok ve cesitli olabilir. Umitsiz olmayin. Onlari taniyin,organize edin, kararli olun, daha cok bilgi ve yardim destegi ile onlarla savasin.
Beyninize bir kopekbaligi atin ve nelere ulasabileceginizi o zaman gorun.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://psikonat.logu2.com

güzel hikayeler3

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik :: DİĞER KONULAR :: İlginç Olaylar -
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar