|
|
Yazar |
Mesaj |
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: şiirlerimiz Cuma Mart 14, 2008 12:00 pm |
|
|
ADIM SONBAHAR
nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar
Attila İLHAN |
|
|
|
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: Geri: şiirlerimiz Cuma Mart 14, 2008 12:01 pm |
|
|
SEVEBİLME İHTİMALİ (133266 Hit)
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam... Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi... Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.. Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı... Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı... Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık.. Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla... Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi.. Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu. Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri. Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben. Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim.. Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak.. Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini Otobüs oluyordum bir süre Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde Otobüs oluyordum Bir ülkeden bir iç ülkeye Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum. Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum. Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda.. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim
Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!
YILMAZ ERDOĞAN |
|
|
|
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: Geri: şiirlerimiz Cuma Mart 14, 2008 12:02 pm |
|
|
SANA BAKMAK
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla uçak örneğin uçurtma mesela altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan bir masanın veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda her şey yazılabilir senin dışında güzelliğine benzetme bulmak zor sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim anlarım bitkiden filan ama anlatamam toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter bende filiz çok köklerim içimde gizlidir gelen giden açan soran bere budak yok bir şiir istersin “içinde benzetmeler olan” kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen tedariksiz katıksız bir yolcuyum yaralı yarasız sevdalardan geçtim koynumda bir beyaz kağıt boşluğu her şeyi anlattım olan olmayan acıtan sancıtan bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları bütün stabilize arkadaşlıklar daha hızlı koşardım severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak suya bakmaktır sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır sen öyle göz sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır dişlerimin arasından ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır her şey olmaya hazır sana bakmak suya bakmaktır gördüğün suretten utanmak sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır sana bakmak allah’a inanmaktır
YILMAZ ERDOĞAN |
|
|
|
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: Geri: şiirlerimiz Cuma Mart 14, 2008 12:11 pm |
|
|
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Seni, anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül- gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamlardan, Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini... AHMET ARİF |
|
|
|
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: Geri: şiirlerimiz Cuma Mart 14, 2008 12:12 pm |
|
|
MONA ROZA
Mona Roza, siyah guller, ak guller
Geyvenin gulleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yuzunden kana batacak
Mona Roza siyah guller, ak guller
Ulur aya karsi kirli cakallar
Urkek urkek bakar tavsanlar daga
Mona Roza, bugun bende bir hal var
Yagmur igri igri duser topraga
Ulur aya karsi kirli cakallar
Acma pencereni perdeleri cek
Mona Roza seni gormemeliyim
Bir bakisin olmem icin yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Acma pencereni perdeleri cek..
Zeytin agaclari sogut golgesi
Bende cikar gunes aydinliga
Bir nisan yuzugu, bir kapi sesi
Seni hatirlatiyor her zaman bana
Zeytin agaclari, sogut golgesi
Zambaklar en issiz yerlerde acar
Ve vardir her vahsi cicekte gurur
Bir mumun ardinda bekleyen ruzgar
Isiksiz ruhumu sallar da durur
Zambaklar en issiz yerlerde acar
Ellerin ellerin ve parmaklarin
Bir nar cicegini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadin
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmaklarin
Zaman ne de cabuk geciyor Mona
Saat onikidir sondu lambalar
Uyu da turnalar girsin ruyana
Bakma tuhaf tuhaf goge bu kadar
Zaman ne de cabuk geciyor Mona
Aksamlari gelir incir kuslari
Konar bahcenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sari
Ahhh! beni vursalar bir kus yerine
Aksamlari gelir incir kuslari
Ki be Mona Roza bulurum seni
Incir kuslarinin bakislarinda
Hayatla doldurur bu bos yelkeni
O masum bakislar su kenarinda
Ki ben Mona Roza bulurum seni
Kirgin kirgin bakma yuzume Roza
Henuz dinlemedin benden turkuler
Benim askim sigmaz oyle her saza
En guzel sarkiyi bir kursun soyler
Kirgin kirgin bakma yuzume Roza
Artik inan bana muhacir kizi
Dinle ve kabul et itirafimi
Bir soguk, bir garip, bir mavi sizi
Alev alev sardi her tarafimi
Artik inan bana muhacir kizi
Yagmurlardan sonra buyurmus basak
Meyvalar sabirla olgunlasirmis
Birgun gozlerimin ta icine bak
Anlarsin oluler nicin yasarmis
Yagmulardan sonra buyurmus basak
Altin bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanli kus tuyune
Bir tuy ki can verir bir gulumsesen
Bir tuy ki kapali gece gune
Altin bilezikler o kokulu ten
Mona Roza siyah guller, ak guller
Geyve'nin gulleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Aaahhh! senin yuzunden kana batacak!
Mona Roza siyah guller, ak guller
SEZAI KARAKOC |
|
|
|
*.ZUHAL.*
Admin
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 09/03/08
Mesaj Sayısı : 374
Nerden : ::karanlığın olmadığı yerden::
İş/Hobiler :
Kaçıncı Sınıf : 2. sınıf
|
Konu: Geri: şiirlerimiz Cuma Mart 14, 2008 7:36 pm |
|
|
paylaşım için teşekkürler.güzel şiirler.... |
|
|
|
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: Geri: şiirlerimiz C.tesi Mart 15, 2008 11:56 am |
|
|
PENCERE
pencerem boş bahçesine bakar gri bir lisenin içimde servislere dağılır çocuklar ve yürüyerek bitirir okulu küçük esnafın çilli çocukları
pencerem on yıl öncesine bakar müfredat dışı sevmeler içindir lise yılları veya kötü şarkılar ne zaman ıslak bir aşk düşünsem içime saçların düşer bir iç’e bir saç nasıl düşer bilmem bilsem zaten şiir yazmam
açık konuşma benimle penceredeyim ağzında gevele sözcükleri söz sanatlarından devşir gülmelerini yalnızım, cenderedeyim…
pencerem ağzıma bakar ne zaman karlı bir akşam düşünsem içime kırağın düşer bir iç’e bir kırağı nasıl düşer bilmem bilsem zaten şiir yazmam
suda yürüyebiliyordum bir aralık her faninin kendi mucizesi vardır kendini şaşırtır en azından, herkes biraz elçisidir tanrının ne zaman ölümcül bir aşk düşünsem içime allahın düşer bir iç’e bir allah nasıl düşer bilmem bilsem zaten şiir yazmam
YILMAZ ERDOĞAN |
|
|
|
Ö*M*E*R
Süper Üye
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 12/03/08
Mesaj Sayısı : 292
Nerden : DARBOĞAZ(niğde)
İş/Hobiler : ÖĞRENCİ
Kaçıncı Sınıf :
|
Konu: Geri: şiirlerimiz Paz Nis. 20, 2008 9:09 pm |
|
|
USTAM YİNE SEN BİLİRSİN AMA.... |
|
|
|
|
1 sayfadaki 1 sayfası |
|
|
Bu forumun müsaadesi var: |
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|
|
|
|
|
|