Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik

Marmara_pdr_2007 Girişliler Paylaşım Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

İntihar ve Şiddet

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
*.ZUHAL.*
Admin
Admin
*.ZUHAL.*

Kadın
Yaş : 33 Kayıt tarihi : 09/03/08 Mesaj Sayısı : 374 Nerden : ::karanlığın olmadığı yerden:: İş/Hobiler : Kaçıncı Sınıf : 2. sınıf

İntihar ve Şiddet Vide
MesajKonu: İntihar ve Şiddet   İntihar ve Şiddet EmptyCuma Nis. 04, 2008 11:06 pm

İntihar ve Şiddet

Doç. Dr. Gülsen Erden
Günümüzde çocuk ve gençlerin kendilerini ya da başka birini öldürmeye yönelik davranışlarındaki artış, yetişkinlerin özellikle de eğitimcilerin çözüm bulmaya çalıştıkları önemli bir sorundur. Çocukların ölüm kavramını belli bir yaştan önce kavrayamadıkları düşüncesi yaygın olmasına rağmen çocuklar ve gençler de kendilerinin veya başkalarının yaşamlarına son verebilmektedirler.
Çocuklar, küçük yaşlardan itibaren, yetişkinlerin konuşmalarını dinleyerek, ölüm haberlerini duyarak ya da izleyerek, ölen bir hayvanı gördüklerinde, birinin öldüğünü duyduklarında sorular sorarak, ölüme dair bir anlam çıkarmaya uğraşırlar. Ölüm kavramıyla ilgilenirler.
Aynı zamanda, yazılı ve görsel basında çıkan ölüm ve ölüm nedenlerine ilişkin yayınların yanı sıra; kaza, cinayet ya da intihar haberlerinin günümüzde eskisinden daha canlı, daha dramatik ve uzun süreli tekrarlanan konular şeklinde ele alınması da çocukların ölümle karşılaşma ve uğraşma olasılıklarını artırmaktadır (Gould, Shaffer 1986; Pfeffer, 1990).
Çocukluk ve gençlik çağı intihar girişimlerinde yıllık sabit bir artışdan söz edilmekle birlikte, adam öldürme girişimleri ile birlikte bakılınca, ergenler ve çocuklar arasında ölümle sonuçlanabilecek şiddetin yayılma eğiliminde olduğu görülmektedir (Cuddy-Casey, Orvaschel, 1997; National Center for Health Statistics, 1968-1991; National Center for Injury Prevention and Control, Center for Disease Control, Division of Violence Prevention,1995). Ancak şiddete eğilimdeki bu artışa rağmen, çocuklarda “ölümle oyuna” yol açan nedenler ve bilişsel süreçler hakkında çok az şey bilinmektedir.
İNTİHARIN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI
İntihar “bireyin duygusal, ruhsal ya da sosyal sebeplerin etkisiyle kendi hayatına son vermesi olarak tanımlanmaktadır (National Center for Health Statistics, 1968-1991).
Ulusal halk sağlığı enstitüsü intiharı 3 ana başlıkla sınıflandırmaktadır:
Tamamlanmış intihar (Bilerek, kendine yönelik yapılan ve ölümle sonuçlanan intiharlar için kullanılır).
İntihar girişimi (Ölümle sonuçlanmayan, ancak kendi yaşamına son vermeye yönelik davranışları kapsar).
İntihar düşüncesi (intihar etmeye yönelik planlar yapma, bu konuyu işleme, ancak eyleme geçmeme olarak tanımlanır).
İNTİHAR GİRİŞİMLERİNİN YAYGINLIĞI
Genç bir insanın intihar etmesi oldukça ürkütücü ve anlaşılması zor bir olay olmasına rağmen intihar girişiminde bulunan gençlerin oranı son yıllarda % 300 artış göstermektedir. İntihar girişimleri kızlarda daha sık gözlenirken, erkeklerde ölümle sonuçlanan intiharların daha fazla olduğu görülmektedir (Cuddy-Casey, Orvaschel, 1997; Juon, Ensminger, 1997).
Özellikle 15-19 yaşlar arasında erkeklerde tamamlanmış intihar oranı kızlardan fazladır. Ancak ülkeler arasında intihar oranlarında farklılık gözlenmektedir (Juon, Ensminger,1997). Türkiye'de intihar oranlarının düşük olduğu bildirilmektedir. 1997'de bu oran yüzbinde 3.18'dir. Son yıllarda artış olduğu gözlenmektedir (Bu değerlerin gerçeği ne kadar yansıttğı ise bilinmemektedir).
İNTİHAR GİRİŞİMLERİNİN NEDENLERİ
İntihar girişimlerinin nedenleri, çok geniş bir yelpaze içinde yer almaktadır. Sıklıkla cinsiyet, düşük sosyo ekonomik düzey, göç, anne-baba geçimsizliği, uyumsuzluk, ruhsal bozukluklar, saldırganlık, şiddete eğilim ve düşünce bozuklukları gibi risk faktörleri üzerinde durulmaktadır (Dilsiz, Dilsiz, Ökten,1992; Goldsmith, Frances, Fyer, 1990; Harrington, Bredenkamp, Groothues, ve ark,1994; Harter, Marold, Whitesell, 1992; Monk, 1987;Moscicki, 1994; Platt, 1984; Rao, Weissman, Martine, ve ark., 1993; Smith, Mercy, Conn, 1988; Taneli, Erden, Yılmaztürk, 1982; Woods, Muller, 1988).
Son yıllarda çocukların ölümü anlamalarına ilişkin yapılmış çalışmalarda; çocukların ölümün gerçek anlamını algılayamayışlarının da intihar girişimleri için bir risk faktörü olabileceği ileri sürülmektedir (Candy-Gibbs, Sharp, Petrun, 1984-1985; Speece, Brent, 1992; Townley, Thornburg, 1980; White, Elsom, Prawat, 1978)
Ruhsal bozuklukların intiharla ilişkisini araştıran yayınlarda, intihar girişiminde bulunan erkek çocukların sıklıkla ruhsal bozukluklara ilişkin belirtiler gösterdiğine işaret edilmektedir (Brent, Perper, Goldstein, ve ark.,1988; Harrington, Bredenkamp, Groothues, ve ark, 1994; Harter, Marold, Whitesell, 1992).
Depresyonun yetişkinlerde olduğu gibi gençlerde de önemli bir risk faktörü olduğu vurgulanmaktadır (Brent, Perper, Goldstein, ve ark.,1988; Harrington, Bredenkamp, Groothues, ve ark, 1994).
Problem çözme becerilerinin yetersizliği, stres ve umutsuzluk duyguları ile de intiharın yakın ilişkisi olduğu gösterilmiştir (Harter, Marold, Whitesell, 1992; Fasko, Fasko, 1990-1991).
Mükemmelliyetçilik ve bilişsel faktörler de intihar girişimleri için risk kabul edilmektedir (Blatt, Zuroff,1992; Monk, 1987).
Kendine gerçekçi olmayan standartlar ve hedefler koyma, başarısız olduğunda aldığı eleştiriye katlanamama gibi nedenler çocuk ve gençleri intihar girişimlerine yöneltmektedir (Blatt, Zuroff,1992;Brent, Perper, Goldstein, ve ark., 1988; Harter, Marold, Whitesell, 1992). Özellikle ergenlerde mükemmelliyetçi tutumlarla birlikte eleştiriye karşı aşırı duyarlılığın da intihar düşüncelerini desteklediği üzerinde durulmaktadır (Goldsmith, Frances, Fyer, 1990; Monk, 1987).
Göçler, ailenin parçalanması ve tek ebeveynle sosyal desteklerden yoksun kalarak yaşamak da intihar girirşimleri nedenleri arasında sayılmaktadır (Dilsiz, Dilsiz, Ökten,1992; Moens, Haenen, Woorde, 1988;Platt, 1984).
İşsizlik ve buna bağlı olarak yaşanan ekonomik sorunlar, ailenin ya da çocuğun bağlı olduğu yer ve kişilerden ayrılması, sosyal ilişkilerin kesintiye ve değişime uğraması da intihar girişimleri için risk sayılmaktadır (Dilsiz,Dilsiz, Ökten,1992; Monk, 1987;Moens, Haenen, Woorde, 1988;Platt, 1984).
Aile içindeki geçimsizlikler, ihmal ya da istismar da çocukların intihar girişimleri için risk faktörleri arasında yer almaktadır (Dilsiz,Dilsiz, Ökten, 1992; Juon, Ensminger, 1997; Smith, Mercy, Conn, 1988).
Ayrıca, aile içi şiddet, ayrılık ve kayıp intihar riskini artıran ögeler arasındadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda, çocuk ve ergen intihar girişimlerinde sıklıkla aile içi sorunlar ve geçimsizliğin gözlendiği bildirilmiştir (Dilsiz, Dilsiz, Ökten,1992; Moens, Haenen, Woorde, 1988; Rook, Pietromonaco,1987).
Yukarıda sözü geçen intihar girişimlerine ilişkin risk faktörleri 3 ana başlık altında toplanabilmektedir.
Bu başlıklar; sosyal bütünleşme, saldırgan davranış/şiddet ve duygusal sorunlar (depresyon, içe çekilme ve benzeri) olarak tanımlanmaktadır. Durkheim’ın (1897) sosyal bütünleşme teorisine göre, insanların grup yaşamına bağlılık geliştirebilmesi intihara karşı bir koruyucu etken olarak düşünülmektedir (Durkheim,1897). İntihar girişimi bir arkadaş grubuna, sosyal ya da spor amaçlı bir klübe bağlı olan kişilerde, yalnız ve arkadaşsız olan çocuklara göre daha az görülmektedir (Durkheim, 1897;Moens, Haenen, Woorde,1988; Rook, Pietromonaco, 1987).
Dini görüşlerle intiharın yakın ilişkisi olduğunu gösteren çalışmalar da bu görüşe destek vermektedir (Fasko, Fasko,1990-1991;Candy-Gibbs, Sharp, Petrun,1984-1985). Bir çok din ise intiharı yasaklamaktadır.
Sosyal bütünleşmenin bozulduğu durumlardan olan, özellikle işsizlik ve göç gibi olgular intihar girişimi oranlarını artıran nedenler arasında sayılmaktadır (Breault, Barkey,1982;Durkheim, Moens, Haenen, Woorde, 1988; Smith, Mercy, Conn, 1988; Stack, 1983).
Sosyal bütünleşmenin intiharı önleyici iki özelliği özelliği bulunmaktadır (Breault, Barkey,1982).
Birincisi, sosyal grup ya da kurumlara dahil olma ve grup normlarına uyma, ikincisi de yaşamın anlamını kavrama ve yaşama bağlanmayı sağlamasıdır. Ancak olumsuz etkilerin yaşandığı, bireyi uyuşturan ve gerçeklerden uzaklaştıran grup ya da bütünleşmelerin ayrı bir risk faktörü olduğu unutulmamalıdır.
İntihar girişimine yatkınlığı olan kişiler, daha çok saldırgan ve şiddete eğilimli ya da depressif ve içe çekilme davranışı gösteren kişilerdir Andrews, Lewinsohn, 1992; Ewing, 1990; Lewinsohn, Rohde, Seeley, 1993). İntihar ve şiddet eğilimlerini araştıran çalışmalarda intihar girişimleri öncesi saldırgan davranışların arttığı bildirilmektedir. Ayrıca intihar girişimlerinin ciddiyetine koşut olarak da saldırgan davranışların arttığı gözlenmektedir (Desjarlais, Eisenberg, Good, Kleinman, 1995;Ewing,1990; Rao, Weissman, Martine, ve ark. 1993; White, Elsom, Prawat,1978;Fasko, Fasko, 1990-1991).
Çocuk ve gençte birini öldürmenin, en tutarlı ve güçlü ilişki gösterdiği değişken aile içi şiddete maruz kalma ya da tanık olmakdır (Townley,Thornburg, 1980).
Son yıllara öğrenim çağındaki çocukların intiharlarına yönelen dikkat içinde başka etkenler de söz konusu edilmektedir. Çocuklar, 9 yaş ve üzerinde, ölümün geri dönülmezliğini ve evrenselliğini anlamaktadırlar. Aynı zamanda, bu yaşlardaki çocuklar gelişimsel olarak zorlu bir dönem olan ergenliğe adım atmaktadırlar. Ağır yaşam koşulları, kişisel etkenler ve beklenmedik olaylar bu yaş çocuklarının üzerindeki baskıyı artırmakta ve onlar risk grupları içinde ön sırayı almaktadırlar (Candy-Gibbs, Sharp, Petrun,1984-1985; Fasko, Fasko, 1990-1991; Speece, Brent, 1992; White, Elsom, Prawat,1978). Ülkemizde erken yaşlardan itibaren çocukların sınav hazırlıkları içine sokulmaları belki de hiç hazır olmadıkları bir yarışın bayrağını taşımak zorunda kalmaları da bu BASKIYI artıran etkenler arasınadır. Okullarda bu baskıyı hiç değilse azaltabilecek sosyal ve sportif etkinliklerin yerini yine yüksek ortalama ya da okul düzeyini koruma telaşı aldığında çocuklar ve gençler okul, dersler, aile, başarı ve başarısızlık kıskacı içinde kalmaktadırlar. (Bu baskı ve sıkışma koruyucu önlemlerle mutlaka rahatlatılmalıdır). Gençler için akademik başarı ve eğitime ilişkin bu baskı lise 1, lise 2 ve lise 3 yıllarına iyi bir üniversiteyi kazanamama korkusu ve kaygısı şeklinde hissedilmektedir. Bir yandan geleceklerine ilişkin önemli bir karar verme zorunluğu, diğer tarafdan kendi istek ve beklentilerine belki de hiç uymayan koşullanmalar arasında kalan gençler kendilerini zorda hissetmektedirler. Yaşamlarının bu özel çağında, kimlik ve kendilik arayışlarının getirdirdiği sorunlar, arkadaş, aile ilişkilerindeki sarsıntılar ile gelecek kaygısı ve korkusu birleşmektedir. Bu durumda yardım alabilecekleri, sorunları, duygu ve düşüncelerini paylaşabilecekleri kendilerini eleştirmeden, yargılamadan, yansız dinleyebilen ve anlamaya çalışan güvenebilecekleri yetişkinlere gereksinim duyarlar. Okullarda, devam ettikleri kurslarda ve evlerinde anlayış, kabul ve desteğe herzamankinden fazla gereksinim olduğu yadsınamaz. Bu nedenle, çocuk ve gençleri içinde bulunulan durum, kişisel özellikler, çevresel etkenler ile bir bütün olarak ele alarak, gerekli yardım ve destek zamanında sağlanmalıdır.
Özetle, Çocuk ve gençlerin intihar ya da şiddete yönelme davranışlarının önlenmesinde, içinde yaşadıkları koşulların yanısıra duygusal ve sosyal desteklerden yoksunluk, depresyon, sevdiği birini kaybetme, bir yere ait olamama, saldırganlık, şiddete eğilim ile mükemmelliyetçi, güvensiz ve çabuk kırılabilir olma gibi özelliklerin bilinmesi yardımcı olacaktır. Çocuk ve gence ondan gelen uyarıları dikkate alarak, izin verdiği ölçüde ancak güvenini kazanarak yardımcı olunabilir.
Çocuk ve genci tanımaya ilişkin temel ögeler tablo içinde aşağıda belirtilmiştir.
İNTİHAR GİRİŞİMLERİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ
  • Ailesel risk faktörleri (parçalanmış aileler, istismar, iletişimsizlik, bağlanma sorunları, ailede bir psikopatoloji, çok çocuk olması, ilişki bozukluğu vb.).
  • İntihar düşünceleri ve geçmiş girişimler.*
  • Stresli yaşam olayları(ayrılık, kayıp, -travmatik yaşantılar-).*
  • Şiddetli geçimsizlik,
  • Başarısızlık,
  • Ailede ya da yakın çevrede intihar girişimlerinin bulunması.*

İNTİHARI YORDAYICI FAKTÖRLER
  • Yalnızlık duygusu gözleniyor olması,
  • Okulda ya da işte sorunlar yaşanması ve bunların giderek artışı,
  • Fiziksel /ruhsal hastalıkların ümitsizlik ve bıkkınlık yaratma
sı,
  • Cinsel tercih karmaşası
  • Madde bağımlılığı
  • Ani duygu durumu değişmeleri(Birden içe kapanma, umutsuzluk, hayattan zevk almama, anlamsızlık gibi)
  • İntihar etmekten, kaybolup yok olmaktan, şiddetli ceza verme isteğinden sıkça söz ediyor olunması.
İNTİHAR İLE İLİŞKİLİ DUYGULAR VE EĞİLİMLER
  • Derin üzüntü ve umutsuzluk
  • Öfke-saldırganlık
  • Dürtüsel davranışlar (engellenmeye karşı toleransın düşük olması, duygulanımda düzensizlik, plan yapamama).
  • Yoğun hayal kırıklığı (bir işe başlamadan, bir tepki vermeden önce yeterince düşünememek şeklinde kendini gösteren bilişsel bir işlev)

İNTİHARDAN KORUYUCU FAKTÖRLER
PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİnin ortaya çıkarılması,
Baş etme becerilerinin geliştirilmesi, desteklenmesi
Sosyal ve sportif etkinliklere katılma, katılımı heveslendirme (Özellikle okullarda)
YAŞAMI SÜRDÜRME NEDENLERİne farkındalığı artırma: (hayattta kalma ve başetme inancını pekiştirme, belirli bir plan ve hedef koyabilmenin sağlanması, sorumluluklarının farkına vardırma,
Çocuk ve genç intihar etmekten korkuyor, sosyal açıdan onaylanmaya önem veriyor ya da ahlaki engelleri düşünüyor ise bunları farketmesi desteklenerek de yardımcı olunabilir. Ancak başetme becerilerinin ortaya çıkarılması ve desteklenmesi şarttır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://marmarapdr.yetkin-forum.com

İntihar ve Şiddet

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik :: EĞİTİM BİLİMLERİ :: Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik -
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar